29 Haziran 2011 Çarşamba

hava sıcaklığı şaşırtmaya devam ediyordu...

bir ilkbahar sabahı
dehşetle uyandın mı hiç?
çılgın gibi koşarak
kapıya tosladın mı hiç?

şiirlerle, şarkılarla, zibidiliklerle yaşıyorum isimli sahifemize hoş geldiniz. yine yazasım geldi benim. bir hikaye bekliyordum kendimden, piyango gaipten sesler'e vurdu. ama başka hikaye yazmak istiyorum bir yandan da. aklıma gelmiyor. yine parça pinçik cümleler takılıyor kafama ama ne girişi giriş, ne sonucu müstesna. gelişmesi ise bir yandan kalk gidelim diyor, bir yandan bok yeme otur.

bu aralar okumakta zorlanıyorum. gözlerim kapanıyor. bugün ursula k. leguin'den four ways to forgiveness'a başladım. ilk hikaye bitti. güzeldi ve fakat fransua, esnerken satır kaçırıyorum diyorum sana!

sonra biraz daha halktan, edebi kaygısız, tabir yerindeyse fasulyeden bir şeyler aradım. ekşi sözlük yazarlarının bloglarına bakayım dedim. yaklaşık 1400 kişi "ben buradayım" demiş, 15 tanesini falan açtım. hala browser'ın tepesinden göz kırpıyorlar bana, çoğuna bakmadım. daha ziyade hali hazırda takip ettiklerim için "ay bu da mı buradaymış", "a-aaa bu da buymuş meğersem" gibi şeyler düşündüm. bloglardan birinde tasarım üpfsfff şahaneliğinde ama içerik pek beni pek açmadı. bazıları detaylı incelenmek üzere beklemedeler.

aylardır reklam bloglarına bakmıyorum. çengel bulmaca çözmek daha anlamlı geliyor.

seçimler bitince ekşi sözlük bile pek sütliman oldu, sevindim. her yerde şakirt ve laikçi görmekten gına gelmişti.

yine gerzek gibi bir sürü çekirdek aldım. ilk günün bilançosu beş küçük sivilce, yanak ve burun birleşiminde anlamsız bir toparlak.

bir de şu meclis ve yemin işleriyle ilgili birileriyle konuşmak istedim ama bu aralar insan görmüyorum desem yeridir. yazmak istemedim çünkü bezelye beynim olan bitene anlam veremedi. belki kanundan falan daha fazla haberdar olan birileri açıklayabilir diye düşündüm. yani, madem seçilirse kabul etmeyeceksin, daha baştan adaylığını ne diye onaylıyorsun diye soruyorum. bu sadece bana mı saçma geliyor. şimdi ben de "du bakali n'olecak?" diye bekliyorum ama hikayeye bakarsak bu işin sonu yaş.

hikaye bulsam ya ben.

Hiç yorum yok: