30 Kasım 2008 Pazar
verimlilik
insanlar özel bir formasyon dahilinde halay çektiklerinde maksimum enerjinin yarısını harcarlar. halay sarmalındaki dizilim altın oranla belirlenmiştir ve yay sabiti 7.3'tür.
15 Kasım 2008 Cumartesi
cevap
- nedenini anlamıyorum.
- gerçekten mi?
- ...
- çünkü birini sevdiğinde dünyayı yerinden oynatabilecek gibisin.
- gerçekten mi?
- ...
- çünkü birini sevdiğinde dünyayı yerinden oynatabilecek gibisin.
10 Kasım 2008 Pazartesi
olan biten
sevgili ben,
hala işsizim. sürekli yiyecek yeni bir şeyler keşfediyorum. genellikle abuk subuk şeyler. kahvaltılarım birbirinden yaratıcı. yeni boyalar aldım ama henüz kullanmış değilim. tuvalim de var. bir tane hendrix yaptım, bir ara buraya koyarım. bir süredir de janis yapmayı planlıyorum ama henüz harekete geçemedim.
son birkaç haftada iş görüşmeleri sayesinde bir sürü kişiyle tanıştım ama bir yandan da asosyalliğin dibine vurdum. ne tuhaftır ki; artık interaktif ajanslara da başvurduğum için teknolojiden daha fazla kaçamadım ve kendime facebook'ta bir yer edindim. sağını solunu karıştırıyorum şimdi. "bu kim be" dediğim insanlar benimle arkadaş olmak istiyorlar, üniversitede aynı bölümde olduğumuzu görüp şaşırıyorum.
yine mütemadiyen kendimi ve her şeyi sorgulama durumundayım. öfkem ve saldırganlığım geçmedi. sarhoşken berbat bir insan olduğumu biliyordum ama ayıkken de pek bir şeyin değişmediğini gördüm. daha birkaç yıl önce kimseyi yargılamazdım. şimdi yanlış bulduğum her şey sinirlerimi zıplatıyor.
bulduğum işlerin bazılarını reddettim, bazıları da beni reddetti. ama çok iyi bulduğum bir tanesi iyi bir aşamada olabilir. geçen hafta deneme brifleri verdiler, yapıp bugün gönderdim. yine panik yapmaya başladım. bir şey ciddiye binince böyle oluyor. özgüven eksikliğim var sanırım. olasılık artınca saklanacak delik arıyorum. o kadar "astığım astık, kestiğim kestik" bir adamken, tavşanın tekine dönüşüyorum. zaten periyodik olarak kendini aptal hisseden biriyim; sadece konuşan ve doğru düzgün hiçbir iş çıkaramayan beceriksizin tekiymişim gibi geliyor.
göz atsın diye deneme projelerini a.'ya gönderdim ve bunları söyledim. iş yorumları dışında, şunları söyledi:
"bu kadar şey akıl edip kendini aptal hissetmen gerçekten çok aptalca :D evet sanırım aptalsın. yok yani bunca şeyin yarısını bile düşünemediği halde başbakanlık, bakanlık falan yapan insanlar varken. tamam kriter onlar değil ama.. yani bu fikirler çok çok iyi emin ol."
şimdi yeniden bir gaz ve toz bulutu halindeyim. yaşasın big bang. bu hafta cevabı bekleyeceğim. beni işe almazlarsa "kendiniz kaybedersiniz, hıh!" diyerek önümdeki maçlara bakacağım. ama olumlu görünüyor yav. may the force be with me.
hala işsizim. sürekli yiyecek yeni bir şeyler keşfediyorum. genellikle abuk subuk şeyler. kahvaltılarım birbirinden yaratıcı. yeni boyalar aldım ama henüz kullanmış değilim. tuvalim de var. bir tane hendrix yaptım, bir ara buraya koyarım. bir süredir de janis yapmayı planlıyorum ama henüz harekete geçemedim.
son birkaç haftada iş görüşmeleri sayesinde bir sürü kişiyle tanıştım ama bir yandan da asosyalliğin dibine vurdum. ne tuhaftır ki; artık interaktif ajanslara da başvurduğum için teknolojiden daha fazla kaçamadım ve kendime facebook'ta bir yer edindim. sağını solunu karıştırıyorum şimdi. "bu kim be" dediğim insanlar benimle arkadaş olmak istiyorlar, üniversitede aynı bölümde olduğumuzu görüp şaşırıyorum.
yine mütemadiyen kendimi ve her şeyi sorgulama durumundayım. öfkem ve saldırganlığım geçmedi. sarhoşken berbat bir insan olduğumu biliyordum ama ayıkken de pek bir şeyin değişmediğini gördüm. daha birkaç yıl önce kimseyi yargılamazdım. şimdi yanlış bulduğum her şey sinirlerimi zıplatıyor.
bulduğum işlerin bazılarını reddettim, bazıları da beni reddetti. ama çok iyi bulduğum bir tanesi iyi bir aşamada olabilir. geçen hafta deneme brifleri verdiler, yapıp bugün gönderdim. yine panik yapmaya başladım. bir şey ciddiye binince böyle oluyor. özgüven eksikliğim var sanırım. olasılık artınca saklanacak delik arıyorum. o kadar "astığım astık, kestiğim kestik" bir adamken, tavşanın tekine dönüşüyorum. zaten periyodik olarak kendini aptal hisseden biriyim; sadece konuşan ve doğru düzgün hiçbir iş çıkaramayan beceriksizin tekiymişim gibi geliyor.
göz atsın diye deneme projelerini a.'ya gönderdim ve bunları söyledim. iş yorumları dışında, şunları söyledi:
"bu kadar şey akıl edip kendini aptal hissetmen gerçekten çok aptalca :D evet sanırım aptalsın. yok yani bunca şeyin yarısını bile düşünemediği halde başbakanlık, bakanlık falan yapan insanlar varken. tamam kriter onlar değil ama.. yani bu fikirler çok çok iyi emin ol."
şimdi yeniden bir gaz ve toz bulutu halindeyim. yaşasın big bang. bu hafta cevabı bekleyeceğim. beni işe almazlarsa "kendiniz kaybedersiniz, hıh!" diyerek önümdeki maçlara bakacağım. ama olumlu görünüyor yav. may the force be with me.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)