14 Ağustos 2012 Salı

halk için eziyet, adalet için cinayet

her polis gördüğünde içinden "orospu çocuğu" diyen biri değilim ama adamları haberlerde görünce saydırmadan edemiyorum. ulan şerefsizler, öküz möküz ama sizi biraz olsun sempatik gösterebildiği için behzat ç.'ye yatıp kalkıp şükredin.

bu yıl çıkan polis şiddeti haberlerini saysak, dünya turu attıracak duble yol olur. biz son habere bakalım:


özetle, ehliyetsiz bir genç polis aracına çarpıyor, pazarlık yapmaya çalışıyor. iş biraz ciddileşince kavga ediliyor, adam polisin üzerine sandalyeyle yürüyor. polis adamın önce bacağına, sonra göğsüne ateş ediyor ve öldürüyor.

tabii biz bu yaratığın silahı sandalyeyle orantılı görmesine şaşırmıyoruz. ne de olsa puşi takanın 11 yıl hapis cezası aldığı, red hack takipçisinin terörist sayıldığı, pankart açanın biber gazıyla öldürüldüğü; kızını, bekaretini bozmadan hamile bıraktığı için indirimli ceza alan bamya pipili babaların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. işin özü, adaletimiz şahken polisimizin şahbaz olmaması mümkün değil.

bu, işin katil tarafı. bir de şakşakçı tarafı var ki (tek örnek var şimdilik ama böyle düşünen tek kişi olmadığından eminim) insanlığa umudu öldürüp bir de cesedine tükürüyor.

http://etha.com.tr/Haber/2012/08/14/guncel/emniyet-mudurunden-skandal-aciklama/

polisten korkmamız için mi yapıyorsunuz bunları, yoksa genellemeye vurup gördüğümüz yerde yüzünüze tükürelim diye mi bilmiyorum ama... ulan gerizekalılar, bunların yanlış olduğunu biz mi söylemeliyiz şimdi? bu kadar mı sağduyu fakirisiniz?

seyrek de olsa bazı zamanlar geliyor, silahlarınız kalabalığın gücüne yetmiyor. sağduyu o günlerde bile sizleri meydanlarda sallandırmamayı öğütlüyor, biliyor musunuz? tek şansınız bu.

Hiç yorum yok: