kilidimin kırılmasını fazla sallamıyormuş gibi davransam, hatta öyle hissetsem de (galiba bu durumda fiilin hissetmemekle ilgili bir şey olması gerekiyordu) sabah gördüğüm rüya bilinçaltımın götüm götüm kaçacak delik aradığını söyledi. tabii tırsaklığım yine kendisini "bilgisayarıma bir şey oldu mu lağn?!" şeklinde gösterdi ki, bağımlılığımın boyutlarını varın siz tahmin edin.
merhaba, ben inci.
ben bir bilgisayar bağımlısıyım. herhangi bir bilgisayar değil, sadece bir bilgisayar.
aynı zamanda nikotin, kafein ve burun spreyine de kayda değer sempati besliyorum.
rüyamdaki hırsızlığın saçmalığı kıçın açık kalmasıyla açıklanamıyor, bunu hırsızların deneyimsizliğine bağlıyorum.
(ayrıca ben yorganla bütünleşerek yatan biriyim, parmak ucumun bile açık kalması ihtimal dışı. olur da bir yorum getirmek istersen diye bu lafım sana sevgili rezzan kiraz.)
şimdi efendim, rüyada apartman yöneticisi olan komşum beni uyandırıyor ve evde hırsız olduğunu söylüyor. aman yaleppim diye kalkıp hırsızların cirit attığı bölgeye doğru koşuyorum. bir yandan da "bilgisayarım gitmiş mi?!" diye bağırıyorum. komşu gayet rahat "yek yeaa, bilgisayar yerinde" diyor. tabii o sırada eski diye çalmaya tenezzül bile etmediklerini düşünmüyorum ama öyle olsa haksız sayılmazlar. ve fakat o da nesi? ev adeta benim evim değil, sekiz odadan müteşekkil bir teknoloji mağazası! üstüne üstlük hırsızlar o kadar rahat ki, ışıklar açılmış, çaylar içiliyor, bir de müzik açmışlar, peheyyy! iki kişi ıvır zıvır çalmaya çalışırken beni uyandıran komşunun da aletlere alıcı gözüyle baktığını, hatta birkaç tanesini cebe indirmeye başladığını görüyorum. sen de mi apartman yöneticisi?! evet, diyor, ben de tabii ki! lağn!
ondan soğracığma ben elime bir tava geçirdim miydi, başlıyorum bunların beynine beynine indirmeye. nispeten tıfıl olan iki hırsızı biraz pert ediyorum ama apartman yöneticisi bölüm sonu canavarıymış meğersem.
- kısa bir ara -
geçen gün sucuyu beklerken zil çaldı, camdan kim olduğunu sordum, "su" diye cevap geldi. zile bastıktan sonra elimde damacanayla kapıda beklemeye başladım. adam yukarı çıkmadı da çıkmadı. meğer su faturasını getiren sucuymuş. benim kapıya geldiğinde "ya 1 numaradaki bayanlar yabancı mı? ayakkabıları böyle kocaman kocaman" dedi. adam muhtemelen 55 yaşlarında, saf görünen ve sonradan anladığıma göre saf düşünen bir beyefendi."nebliym amca?" deyip geçmem gerekirdi ama aniden işgüzarlığım tuttu herhalde, "oradaki bayan eskiden bayan değildi" dedim. "olmaz öyle şey" dedi adam. "e, olur işte, gayet de oluyor" dedim. adam değişmez sandığı şeyleri sıraladı, mesela benim istesem de erkek olamayacağımı anlattı; en ufak bir yargılama içemeyen, sadece aklının almadığını belirten cümlelerle allah öyle şeye izin vermez gibi bir şeyler dedi. gayet bariz bir şeye inançsızlığından dolayı sevimli buldum.
işte o 1 numaradaki benim apartman yöneticim. kesinlikle tıfıl değil.
- ara bitti -
vuruyorum vuruyorum, neredeyse tava yamulacak, komşu gık demiyor. bir de tavayı elimden kapıp peşimden koşmaya başlamasın mı? başlasın. o sırada aklıma evren'in "bir şey olursa cengaverlik yapma, bağır" demesi gelmesin mi? gelsin. ben de bağırmaya başlamayayım mı? başlayayım da ses çıkmayınca fena tabii. al sana rüya içi panik.
o panikle kendimi tuvalete kilitledim, ortamda bir tek "here's johnny!" diyen baltalı jack nicholson eksik. ama her nasılsa telefonum eksik değil. polisi arıyorum, geldiklerinde tuvaletten çıkıyorum (hayır, işemedim), olayların döndüğü odaya gidiyorum.
ve gerçekten korkunç bir şey oluyor.
abba çalmaya başlıyor. (haaağğğğğyııııığğğğr!)
müziği kapatmak için başka bir odaya girmem ve aşırı teknolojikli müzik setinin çalışma (ya da daha ziyade kapanma) mekanizmasını çözmem gerekiyor. ben bunu yapana kadar polis ifade almış, çaldıklarını yerine bıraktırmış, bir daha yapmayacaklarına dair söz verdirmiş ve gitmiş. bunlar hala oturma odamda çay içiyorlar. "mikiym böyle işi! ben uyumaya gidiyorum!" diyorum ve bir şangırtıyla uyanıyorum.
al, bir panik daha.
sofi şapşalı kitaplığın üstüne çıkmaya çalışmış, oda spreyi zamazingosunu yere düşürmüş.
yerdeki yumağa bir tekme sallıyorum.
sofi bir şey anlamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder