az önce resim yapamazken çok işe yaramaz bir adama dönüştüğümü fark ettim sevgili alice. çok müşkül bir durumdayım kuzum.
şu iki günlük koccamaaaan hafta sonu var ya. onu kitap okuyarak ve film izleyerek geçirdim. bir de az önce resim yapmayı denedim işte. bu süre boyunca tıkındım, kahve içtim, spor yapmayı düşündüm, sigara içtim, yazı yazdım. boşluk yani. filmden ve kitaptan bir şey öğrendim diyelim (ki hiç sanmıyorum) çok az insanla görüştüğüm için engin bilgilerimle kimsenin canını sıkamıyorum. bunun yerine, görüştüğüm zavallı bahtsızlara filmlerden falan bahsediyorum. feci şekilde tek boyutlu, acınası.
bu hafta sonu ısrarla evden (hatta yataktan) çıkmadım ve birkaç telefon konuşması (yok abi, evden çıkmak istemiyorum bugün) dışında pek iletişim (günaydın. çıkmayacağım ben, arabayı al istersen) kurmadım. az önce sohbet konularımı düşündüm. başka insanların ne konuştuklarını merak ettim. ne tuhaftır ki, özellikle alkollüyken uzun sessizlikler yaşamadığımı da fark ettim.
galiba tek başımayken sosyal yetilerimden şüphelenmeye başlıyorum. yine de yapacak başka şeyler bulmalıyım kendime. hayat sadece okuyarak, izleyerek ve çalışarak geçmemeli.
4 yorum:
Objection overruled.
You are aware of the primordial denying force on your spine area. Next step would be learning to 'breath' which will reveal the rejoicing force on your solar plexus. Read this carefully; You will 'know' to breath, not 'happen to' breath like an automatized machine. Rhythm is the key here. Rhythm and the numbers. Forming a threefold balance with your crown in this way you will be ready to receive the true affirming force; the Mind of the Universe. Only then you will be able to control/manipulate all these influences wearing you out, be it humanly or planetary.
I have been through this. Nothing is going to happen if you just keep sitting on your ass, watching all those scripts written by others, reading/listening all those obsessive stuff pumping more emotional/material shit in your already fucked-up system, eating, drinking, swearing.
There is noone to complain to but you, yourself. Work on yourself. You can be your own Judge.
It truly is up to you.
bu abi jedi ogretisi veriyo sanirim dikkatlice bi okudum ama yazim hatalarindan baska bisi cikaramadim. bohu.
İtiraz, geçersiz kıldı.
Sen, senin omurga alanında başlangıçta var olan inkar eden kuvvetten haberdarsın. Sonra adım, senin güneş sinir ağında sevinen kuvveti gösterecek olan 'Nefes'e öğreniyor olacaktı. Dikkatli şekilde bunu oku; Sen, 'Bil' nefese yapacaksın, bir automatized makinesinin olduğu gibi 'Yapmak ol' nefes değil. Ritim, burada anahtardır. Ritim ve sayılar. Senin, gerçek bildiren kuvveti almak için hazır olacak olduğun bu yolda senin tacınla üç kat bir dengeyi oluşturmak; Evrenin aklı. Tek sonra senin, kontrol edebilecek olduğun, seni eskitiyor olan bütün bu etkileri idare eder, insan gücüyle o olur, veya gezegensel.
Ben, bu boyunca oldum. Hiçbir şey, olmayacak, eğer sen sadece, senin poponda oturmayı tutarsan, diğerleri tarafından yazılan bütün o metinleri izlemek, senin şimdiden daha duygusal maddi bok içeride becerilen yukarıya sistemin olduğunu pompalıyor olan bütün o saplantı gibi malzemeyi dinlemeyi okumak, yiyor, içiyor, yemin ediyor.
Şikayet etmesi için noone vardır, ama sen, kendin. Kendinde çalış. Sen, senin kendi yargıcın olabilirsin.
O gerçekten, yukarıya sanadır.
ingilizceden literal cevirilerle beni kandiramazsiniz.
Yorum Gönder