29 Aralık 2009 Salı
kurgu
utanarak itiraf ediyorum, filmlerde sıkça (hatta haddinden fazla) kullanılan "meğersem ikisi aynı kişiymiş" kurgusu beni hala ters köşeye yatırabiliyor.
26 Aralık 2009 Cumartesi
nedensiz?!
"sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir" sözlerini yazan kişi var ya... bokumu yesin o benim. hiçbir şeyden anladığı yok.
24 Aralık 2009 Perşembe
sonra
felaketler, gerçekleştikleri anda dehşet verirler. bu bir savaş da olabilir, deprem de, trafik kazası da, çok daha basit bir kapkaç da. ne var ki, felaket sonrası yaşananlar daha korkunçtur. olayın geride bıraktıklarıyla baş etmek, anlık dehşetten daha fazla hasar verir. bu nedenle ölüler hallerine şükretmelidirler.
every day the same dream
bilgisayar oyunlarını sevmiyorum. sıkılıyorum. oynayamıyorum.
dün çok kolay oynanan, basit grafiklere sahip bir oyun gördüm. her günü aynı olan bir karakteri klavyeyle hareket ettiriyorsun, oynamış oluyorsun. tanıtım yazısında "sıkılıp kapatmayın, oyunun bir sonu var" yazıyordu. ben de başladım.
ilk gün normal geçti, adamın neler yaptığını gördüm.
ikinci gün farklı bir şey denedim, intihar ettim.
üçüncü gün yine hayattaydım, işe çıplak gittim.
dördüncü gün aynı şekilde uyandım, sıkılıp oyunu kapadım.
sonra walkthrough'ya baktım nedir yani diyerek. oyun yedi gün sürüyormuş. beşinci gün işe çıplak gitmek, altıncı gün intihar etmek gerekiyormuş. arada inek falan seviliyormuş.
ı-ıh. bilgisayar oyunları benim için yapılmıyor, bundan eminim.
dün çok kolay oynanan, basit grafiklere sahip bir oyun gördüm. her günü aynı olan bir karakteri klavyeyle hareket ettiriyorsun, oynamış oluyorsun. tanıtım yazısında "sıkılıp kapatmayın, oyunun bir sonu var" yazıyordu. ben de başladım.
ilk gün normal geçti, adamın neler yaptığını gördüm.
ikinci gün farklı bir şey denedim, intihar ettim.
üçüncü gün yine hayattaydım, işe çıplak gittim.
dördüncü gün aynı şekilde uyandım, sıkılıp oyunu kapadım.
sonra walkthrough'ya baktım nedir yani diyerek. oyun yedi gün sürüyormuş. beşinci gün işe çıplak gitmek, altıncı gün intihar etmek gerekiyormuş. arada inek falan seviliyormuş.
ı-ıh. bilgisayar oyunları benim için yapılmıyor, bundan eminim.
22 Aralık 2009 Salı
şans
ben şansa pek inanmam. pozitif düşünceyi de pek sallamam. gelişine yaşarım, olanı şekillendirmeye çalışırım diyebilirim.
ama bu ne lan?!
işim gücüm var, boktan bir durumda değilim ama gerçekleştirmeye çalıştığım her proje elimde patlıyor!
şu freelance iş direkt kabul edildi, 4 ay gibi bir sürede senaryo düzenlendi, revizyon yapıldı, son onay alındı, çekimler yapılacak... adamlar kendi sistemleriyle ilgili bir sorun olduğunu anladılar ve iş çöpe gitti. yüzüp yüzüp kuyruğuna geldikten sonra.
bir yandan da halime şükretmeliyim, pozitif düşünmeliyim. bazen de şansa inanıp elimden bir şey gelmeyebileceğini kabul etmeliyim belki de. evet, buna da şükür.
ama nasıl oluyor da elimi hangi işe atsam sıçıyor anlamıyorum.
ama bu ne lan?!
işim gücüm var, boktan bir durumda değilim ama gerçekleştirmeye çalıştığım her proje elimde patlıyor!
şu freelance iş direkt kabul edildi, 4 ay gibi bir sürede senaryo düzenlendi, revizyon yapıldı, son onay alındı, çekimler yapılacak... adamlar kendi sistemleriyle ilgili bir sorun olduğunu anladılar ve iş çöpe gitti. yüzüp yüzüp kuyruğuna geldikten sonra.
bir yandan da halime şükretmeliyim, pozitif düşünmeliyim. bazen de şansa inanıp elimden bir şey gelmeyebileceğini kabul etmeliyim belki de. evet, buna da şükür.
ama nasıl oluyor da elimi hangi işe atsam sıçıyor anlamıyorum.
21 Aralık 2009 Pazartesi
17 Aralık 2009 Perşembe
yaptığım yorumu buraya da yazmak istedim.
kadın erkek ilişkilerinde erkeğin daldan dala konması, kadının gözleri çıkana kadar ağlaması üzerine.
bu biraz da evrimsel bir durum diye düşünüyorum aslında. çoook eski çağlara, yeni yeni oluşan dna'lara gelirsek; erkek evrimleşme derdinde değil pek, her atışında öyle ya da böyle tutturuyor, çeşitli kaynaklardan çocuk çıkıyor, soy devam ediyor. kadın biraz daha ince eleyip sık dokumak durumunda. bir ürün verebilmek için bile dokuz ay beklemesi gerek, ürün bozuk çıkarsa bir dokuz ay daha... sonra bunun bir sürü farklı teferruatı var. ölme eşşeğim ölme. ister istemez daha seçici ve bağlıyız, içimize işlemiş. doğru düzgün bir çocuk yapmak istesek de soyu en iyi devam ettirecek erkeği bulup aşık oluyoruz; içimizde en ufak bir anaç duygu olmasa da.
demeye çalıştığım şu ki, erkekleri de kadınları da pek suçlayamıyorum. zira evrimle aldıklarımız pek matah şeyler değil. yaşasın mutasyon, yaşasın genetik mühendisliği!
15 Aralık 2009 Salı
az konuş
birini kıracağımızdan falan değil ama ne dediğimize dikkat etmeliyiz. çok akıllıcaymış gibi görünen cümlelerimize rağmen. nihayetinde bi bok bildiğimiz yok. cidden.
7 Aralık 2009 Pazartesi
:)
Can you raed tihs? Olny 55 plepoe out of 100 can. i cdnuolt blveiee taht I cluod aulaclty uesdnatnrd waht I was rdanieg. The phaonmneal pweor of the hmuan mnid, aoccdrnig to a rscheearch at Cmabrigde Uinervtisy, it dseno’t mtaetr in waht oerdr the ltteres in a wrod are, the olny iproamtnt tihng is taht the frsit and lsat ltteer be in the rghit pclae. The rset can be a taotl mses and you can sitll raed it whotuit a pboerlm. Tihs is bcuseae the huamn mnid deos not raed ervey lteter by istlef, but the wrod as a wlohe. Azanmig huh? yaeh and I awlyas tghuhot slpeling was ipmorantt! if you can raed tihs forwrad it.
1 Aralık 2009 Salı
some kind of truth
i lift you up like the sweetest angel
i tear you down like a whore
her etkinin mutlaka bir tepkisi vardır. biri sessiz kalmayı tercih ediyorsa bunun değerini bilmek gerekir.
i tear you down like a whore
her etkinin mutlaka bir tepkisi vardır. biri sessiz kalmayı tercih ediyorsa bunun değerini bilmek gerekir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)