8 Aralık 2010 Çarşamba

düşük

geçen gün insanlar YİNE polisten dayak yedi. itiraf etmeliyim, bebeğini düşüren kız haberinin bu kadar göze sokulması, neredeyse magazin haberi haline getirilmesi bu yazıyı yazmama sebep. çünkü artık kimseye içinde ölüm olmayan bir dayak haberi tuhaf gelmiyor. ben de bu haberlere kendi çapımda tepki göstermeme rağmen yazıya dökme gereği duymamıştım. ayıp ettim, kabul.

araya sıkıştırılmış bir not olarak belirteyim, ben her zaman güçsüzün yanında olanlardan değilim. bazen güçlü de haklı olabiliyor. bazen güçlü insanlar, sahip oldukları gücü kullanmamayı tercih ediyor. bazen de o güç, bu şekilde vahşice kullanılmıyor. nihayetinde, haklı olana hakkını vermek gerektiğini düşünüyorum. orospu çocuklarını da aslında sadece ölümlü haberlerde değil, her fırsatta itin götüne sokmak gerek.

mavi marmara'da çok yaygara koptu, biliyorsunuz. bu olayların da aslında mavi marmara cinayetlerinden hiçbir farkı yok. o zaman israil hükümetine ve ordusuna nasıl küfür ettiysem, şimdi de aynı nefreti türkiye cumhuriyeti hükümeti ve polis güçlerine karşı besliyorum. madem durum güç sahibinin iktidarını vahşice, gereksizce kullanması, ikisini aynı sınıfa sokmakta hiçbir beis görmüyorum. başbakanı eleştirdikleri için 1 yıldan uzun süre hapis cezası alan gençler de, polis dayağıyla bebeğini düşüren kız da, anlamsız bir savaşta ölenler de, açlık sınırında yaşamaya çalışanlar da benim için bir.

milliyetçiliğine sokayım türkiye cumhuriyeti. vatandaşını iç ve dış mihraklara karşı koruma anlayışına ve devlet yapına da.

Hiç yorum yok: