12 Aralık 2011 Pazartesi

hayalden plana geçiş süreci no: 1

pazar günü evde otururken içimden taşınmak geldi. ara sıra gelir bana öyle. ama gerek üşengeçlikten, gerek "ailem sülalede bir ilk yaşamaya hazır mı?" düşüncesiyle şimdiye kadar anneciğimin dizinin dibinden ayrılmadım. annemi evde bulmak biraz zor olsa da güpgüzel dizlerinin kafamın altına yerleşmesini bekledim o yokken.

velhasıl kelam, pazar günü girdi aklıma bu düşünce. girdi mi de çıkmadı. internetlerde baktım, fotoğrafta iyi görünen birkaç yer buldum. kafamda hemen 1+1 bir ev kurdum, duvarlarını beyaz, gri ve mor yaptım, kolonlardan birine batman çizdim, beyaz duvarın bir kısmını asimetrik hareketlerle siyaha boyayıp kara tahta olarak kullandım. hatta ikea alışverişini yaptım, gardırobu kendim aldım, tek başıma kendim yaptım. masamı camın önüne yerleştirdim, çalışmaya başladım falan... çok havaya girdim anlayacağınız.

sonra anneme "bugün içimden taşınmak geldi" dedim. "yapma böyle şeyler, bana kalp krizi geçirtme" dedi.

sonra babama "ya baba, ben şimdi bir yere taşınsam 'ben gitmem o kızın evine!' der misin?" diye sordum. önce taşınmamı, bu durumu sonra düşüneceğini söyledi. sonra bir de "zaten seneye de bu evde olursanız kira vereceksiniz" dedi. (bilmeyenler için not: 30 ve 25 yaşında iki kardeşten bahsediliyor.) akla karpuz kabuğu düşürmenin tüm neşesiyle "iyi fikir," dedim, "aslında bunu 18 yaşındayken düşünmeye başlamalıydın." o zaman aklına gelmemiş, çifter çifter ödeyebileceğimizi söyledi.

tam odadan çıkarken "sen daha saçlarını boyayamıyorsun, nasıl taşınacaksın?" diye sordu. (bilmeyenler için ikinci not: saçlarımın yaklaşık yarısı yıllardır beyaz ve ısrarla boyamıyorum) birinin umursamazlıkla, diğerinin giderek yükselen bir istekle ilgili olduğunu söylemeye gerek duymadım.

tabi tırsıyorum da. yalnız yaşamaktan değil, taşınma telaşından ve ya kirayı ödeyemezsem kuşkusundan. ama ödenir di mi ya? o kadar da işsiz kalmam ve bir yolu bulunup ödenir di mi?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

gec bile kalmissin! yemek, icmek kadar onemli insanin kendi evine cikmasi. bu iyiligi kendine yap!!!!
hihahaha, cok sevindim aldigin karara.

honour knowledge dedi ki...

Arama, emlakçı (m)illetiyle diyalog, taşınma süreçleri biraz yıpratabilir, ama sonrası güzel. Sakin ol, yüreğini ferah tut.
Hem atasözü bile var; taşınmış kudurmuştan beterdir.

ArapSabunu dedi ki...

Gerçekçi olalım. Kirayı ödeyebilirsin ama kiranın ne kadar olduğuna bağlı tamamen. Mesela:

http://www.milliyetemlak.com/ilan/4496834

İnci Vardar dedi ki...

annem hemen üzülmeye başladı yav, içime oturuyor hafiften. ben de takriben 12 yıldır "geç bile kaldım" diyorum kendime. gel gör ki, yemek yemediğimde somali'deki aç çocukları gösterip duygu sömürüsü yaparak büyüttü ailem beni; annem "o zaman ben de dağlara giderim, kurtlar yer beni" dediğinde inanıp ağlamaktan içim çıktı. şimdi de böyle üzülüp kurdeşen döktürecek bana. asıl stres işin bu kısmındaymış.

bir iki emlakçıyla konuştum, birkaç yere de baktım. muhabbeti biraz daha sağlamlaştırırsam gayet keyfime göre bir yer ayarlayacak gibi bana. yalnız hakikaten o diyaloglar uzun sürüyormuş, bir de çay içmeden olmuyormuş bu işler. evi bulana kadar emlakçıya leylakçı demek gerekiyor herhalde. bakalım neler olacak, mideme kaç bardak çay girecek...

arap, gönderdiğin örnek için sana sola doğru kayan bir gülüş ve sevecen bir ses tonuyla "salagh!" kelimesini armağan ediyorum, tepe tepe kullan.

Çamur Abi dedi ki...

kesinlikle geç kaldığın bir karar bence ev olayı neyse bende acemi bir blog yazarıyım destek bekliyorum ustadım

http://www.domainsiz.net