6 Ekim 2007 Cumartesi

hassas bir nokta

utanç verici bir şey. hastaneler ve hastalıklardan çok rahatsız oluyorum. rahatsız oldukça çenem düşüyor. daha kötüsü, ağlamaya başlıyorum. hiç gerek yok üstelik, hasta bile sayılmam. kesinlikle utanç verici.

bugün annemle doktora gittik. küçük bir enfeksiyon nedeniyle kasığımda bir şişme var. parmaktaki dolama gibi. antibiyotikle azalırsa sorun yok, azalmazsa da pazartesi yaracaklar. ama sorun bu değil. onlar yarmasa kendim de neşterle falan dalabilirdim gayet de.

- acil bir durum mu vardı?
- evet, çok acil bir durum. yoksa neden burada olalım ki?
- buyrun, ne için gelmiştiniz?
- prostat kanseri olmuşum.
- hahaha!
- hahahaha! şaka şaka. delirdim, bu yüzden geldim.
- eheh...
- hahaha! yok, bu da şaka. kasığımda bir şişme var sadece.
falan filan...

annem kızdı tabi. genel olarak hareketlerimi onaylamıyor. ama bilmiyor ki dün başka doktora anlattığım hikayeyi... ne yapsam bilemedim, hayatımın psikiyatristini aradım.

- bir şey soracağım ama bu kez ruh sağlığımla hiç ilgisi yok.
- hadi bakalım?
- birkaç yıl önce uzaylılar tarafından kaçırıldım, kasığıma bir göktaşı yerleştirdiler. sonra bu bir organizmaya dönüşüp çoğaldı, orada kendi ailesini oluşturdu. bir süre sonra yerlerine sığamadılar elbette. şiştiler ve ağrıya neden oldular. onlarla aklı başında bir birey olarak önce konuştum. bakın dedim, bu benim vücudum ve biz burada yabancıları sevmeyiz. efendi olun, gidin buradan. ama dinlemediler. belki senin konuşman bir işe yarar dedim. olmuyorsa da jinekoloğa mı gideyim, dahiliyeye mi yoksa uzay araştırmaları enstitüsüne mi?

sonuçta kadın hastalığı sahibi olacak kadar kadın olduğuma karar verildi ve bugün hastaneye gidildi. beklerken sigarasızlık ve baş ağrısı (genel rahatsızlığıma değinmeme bile gerek yok) gözlerimi doldurdu. piçin teki her nedense çığlık atınca aynı gözler taştı. annem de gitmedi bir türlü. bu salak duruma onun yanında düşmek iyice gerdi beni. karşımda oturup sırasını bekleyen kadın herhalde kürtaj için geldiğimi falan düşünmüştür, o kadar kötüydüm. eh, bir yandan da süper rasyonel kişiliğim saçmalama diye baskı yapıyor... ne yapsın bu bünye ha?! ne yapsın?!

- nasıl bir şişlik? görülüyor mu?
- odanın diğer ucundan bile görebileceğinize şüphem yok.
- sizi içeri alalım, bakalım.
- (içeri girince) whoaaaaaa!!!
(evet sevgili alice... o masa, ta kendisi! böyle renkli menkli bir şeyler yapmışlar ama inan bana, hiç sevimli görünmüyor.)

sevmiyorum hastaneleri a.k.!

Hiç yorum yok: