19 Kasım 2009 Perşembe

hayata dair, kısa kısa.

- geçen gece çılgınca öksürerek uyandığımda aklımda yine saçma bir şey vardı. "arama motoru" ve "vizyon"u aynı başlık içinde kullanmıştım, müşteri temsilcim sametime'dan "yıllardır beni şımartan bir arama motoru bekliyordum" diye yorum yapmıştı.

- yeni bir iş fikrim var. anti maddeyi düşünürken aklıma geldi. oyun hamuru gibi şekilsiz bir şeyi "antin kuntin madde" olarak satmak. olmağ mı?

- iki gündür gördüğüm tüm sarışınları aynı kadın sanıyorum.

- doğum günü manyağı olduk. dün patron kutlamadan kaçtı, biz gıyabında kutladık. bugün metroda karşılaştığım biri doğmuş, akşam metroda kutlayalım dedim. sürekli plan üretiliyor, çılgınlar gibi.

- bu akşam "diğer" işverenlerimle tanışacağım. aynı cümleyi d.'e kurdum, ağzı gözü kaydı bir anda. freelance işleri unutmuş, iş değiştireceğimi böyle haber veriyorum sanmış.

- bu aralar daha genç görünüyorum sanırım. son bir hafta içinde iki kez "okuyor musun" sorusuna maruz kaldım. veri nays.

- müşterilerimizin hepsini çok seviyoruz. özellikle aptal olduklarının farkına varmadıklarında. normalde insanlara aptal demem bu arada, sadece iq 100 civarında dolaşınca böyle tanımlıyorum.

- yaklaşık bir haftadır pek çok durumda e.'in "nihayetinde hepimiz hala kaka yapıyoruz" sözü geliyor aklıma, sakinleşiyorum.

- güzel veya faydalı bir şeyler yazdığımı söylemiyorum, hatta büyük büyük konuşamıyorum da yazdıklarım hakkında. ama "boktan" ve "mikindirik" demekten en ufak bir beis duymadığım blogların nasıl yüzlerce izleyicisi oluyor, inanın anlamıyorum.

Hiç yorum yok: