7 Ocak 2010 Perşembe

the fuckin' point!

türkçeye "eee? niye ki?" diye çevirebileceğimiz "what's the point" kalıbı bu aralar beni delirtiyor. neden hayatta olduğum gibi ulvi konularda değil, gayet günlük meselelerde gereksiz stres yapıyorum.

niye izlesinler ki?
niye fotoğraf göndersinler ki?
niye böyle bir şey istesinler ki?
bir kampanyayla hem ajansı hem müşteriyi ihya edeceğim sanki anasını satayım.

müşterinin reklamcıların karşısında sith gibi dikildiğini düşünürsek, giderek dark side'a yaklaşıyorum. daha kötüsü, bu sabah "müşteri olsam neden böyle bir şeye para vereyim ki? bu iş bana ne kadar kar sağlayacak?" diye düşündüm.

kapitalizmi severim ama "rat race" içselleştikçe insan da umutsuzluğa kapılıyor, doğruya doğru.

1 yorum:

nocturnal dedi ki...

:)))
kapitalizmin içerisindeki zavallılardan biri olarak söylüyorum, kapitalizmi sevmem, tasvip etmem ama dişilerinden biriyim çarkın ve,
yorumunu sevdim