28 Ekim 2010 Perşembe

özet geç lan p.ç!

bir haftanın ardından yeniden meleba sayın seyirciler. bilmiyorum beni merak ettiniz mi ama ben etmişsiniz gibi davranacak, biraz kendi kendime gelin güvey, biraz senli benli, biraz da konu komşu şeklinde özet geçeceğim. başlıktaki küfürlü kısımda kendimden bahsediyorum, evet.

şimdi efendiler, çalıştığım yer beni hayli memnun etti. benden pek beklenen bir davranış olmamakla birlikte, ortamı da insanları da sevdim. buna kendim de çok şaşırdım. böyle vit vit konuşmaya ve gülüşmeye başladık hemen, tık tık tık maşallah. velhasıl kelam, yabancılık çekmedim, hatta "eneee negzel yermiş la" dedim. kazın bir de diğer ayağı var tabii ama ilk haftam olduğundan kelli büyük bir rahatsızlık yaratmadı. çalıştığım hiçbir yerde ilk haftam bu kadar dolu geçmemişti. bir haftadır ilk kez bugün eve sekiz buçukta mı ne geldim, hemen peynir dükkanına düşmüş fare gibi iş dışı hayata saldırdım. film izledim, şimdi bunu yazıyorum, birazdan kitap okuyacağım. sonra yarın ve cumartesi yine iş. ama diyorum ya, sanırım yeni olduğum için rahatsız etmiyor. sevdicek de hındırı hındırı şeklinde çalışıyor zaten, aklım birlikte yapabileceğimiz muuuteçem şeylerde çok fazla kalmıyor.

rahatsız eden bir şey var ama bu da ajans için çok olumlu olan bir durumun bendeki olumsuz yansıması. gördüğüm kadarıyla ajanstaki herkes akıllı, fikirli, yetenekli, böyle zehir gibi insanlar. ne var ki, ben kendimi öyle hissetmemeye başladım. bir anda çok işle karşılaşıp panik mi yaptım yoksa bulduğum fikirler hep kıytırık mıydı bilemiyorum şu anda. belki brief'e uygun bir şeyler yapmaya çalışırken kendimi engelliyorumdur diye düşündüm geçen gün ama dün akşam doğru düzgün brief'i bile olmayan bir işe öyle ahım şahım bir fikir bulamadım. daha doğrusu, sınırsızlığım içinde bir şey patlattıysam da ona ne müşteri ne de türkiye hazırdı galiba. dolayısıyla çöp oldu. hem uygulanabilir hem de çok cin işler reklamcıları her gün bulmuyor, bunun farkındayım. yine de kendimden daha iyi bir performans beklerdim. bilmiyorum, belki de çalışma şekline zırt diye uyum sağlayamamışımdır. bir sürü mantıklı açıklaması olabilir. bunların hiçbiri kendimi daha iyi hissetmemi sağlamıyor. bildiğiniz, aptal gibi hissediyorum.

belki şimdiye kadar çalıştığım yerlerde düşündüğüm kadar iyi değildim. beni geri istemelerinin nedeni de çok iyi olmam değil, sadece kötü olmamamdı belki. incilik yapmama alıştıkları için "gel yine bizimle çalış" diyorlardı. benim az çok yeterli olmam onlar için de yeterliydi. bilmiyorum ki hiç. çevremdeki hemen herkes egomu pompalasa da biraz özgüven problemim var. aman neyse, bu konuyu kapatalım.

iyiyim ben. biraz zaman geçsin, şahane bile olabilirim.

5 yorum:

LieLLa dedi ki...

Vaaaşşşş=|

İnci Vardar dedi ki...

şahane olamaz mıyım yani? :)

Adsız dedi ki...

İnci, küfretme. Lütfen.

İnci Vardar dedi ki...

küfür sayılmaz o, noktalı dışavurum. olmadı mı yoksa?

Adsız dedi ki...

Sinir bozucusun , ilginç ya da uçarı ya da kendine özgü ya da hippie yada herne isen değilsin sinir bozucusun. Eğer kitap yazıyosanda yaz bahsedip durma pastasını yapma, yaz ve kapa çeneni. Sadece yaz, yazdığın zaman görürüz, if you have what it takes. kısacası şu populer olan tiplemelerdesin özgün olmak istiyorsan gerçekten biraz , neyse bu ağır olacak, kendinden kurtul. özetle sinir bozucusun. Ama bu şahsi bir durum değil, siz demeliyim sanırım.