4 Ekim 2011 Salı

kombi!*?&!^*

bu sabah 8.30 civarında sinirden köpürerek uyandım. ilgili bir rüya mı görmüştüm yoksa sinirlerim bambaşka bir şeye mi bu tepkiyi veriyordu bilmiyordum, tekler ısıtma-soğutma isimli kombi servisini havaya uçuracak kadar delirmiştim. tabii bu aşamaya nasıl geldiğimi anlatmam gerekiyor.

3 ay önce kombi bozuldu. sevdiğimiz yaz sporlarından biri soğuk suya girip çıkmak olsa da bunu duşta yapmamayı tercih ediyoruz, bu nedenle servis çağırmam gerekti. gözüme kombiyle ilgili herhangi bir belge çarpmadığı için google'dan vaillant florya servisi gibi bir şey aradım. çünkü salağım ve adamların vaillant.com.tr'de ikamet edebilecekleri bir türlü aklıma gelmiyor. çünkü kombi servisini tesisatçı gibi bir şey sanıyorum ve vaillant'ın kurumsal bir yer olduğu da aklıma gelmiyor. çünkü dediğim gibi, bazen cidden salak olabiliyorum. ilk çıkan siteye tıklayıp sayfanın yarısı büyüklüğünde vaillant logosunu ve çağrı merkezi numarasını görünce de ancak "vay anam, görgüsüzlere bak! logoyu büyütelim anlayışında son nokta!" diyebildim, başka da bir şeyden şüphelenmedim. sonuçta herhangi bir üçüncü partiyle ilgili bilgi de yok ortada.

arayıp servisi çağırdım. özel servis olduklarını ve 35 tl ücret alacaklarını söylediler, kabul ettim, ertesi gün gelmelerini beklemeye başladım. akşam da kardeşim hali hazırda bozuk olan kombiyle oynamış, su damlatır hale getirmeyi başarmış. ama ben hala rahatım çünkü ertesi gün adamlar gelip tüm sorunlarımızı hünerli dokunuşlarıyla çözecekler diye umuyorum.

geldiler, bir şeyler yaptılar, yaklaşık 200 tl tutarında bir fatura çıkardılar önüme. aklımdan "n'aaptınız olm siz?!" diye geçirdiysem de baktım sıcak su akıyor, paralarını verip teşekkür ettim. akşam babama durumu anlattığımda "bizim servis sözleşmemiz vardı, para almamaları gerekiyordu" dedi, bambaşka bir dosyada duran belgeleri falan gösterdi. sağlık olsun dedim, bir dahaki sefere bunları çağıracağımı öğrenmiş ve biraz para kaybetmiş oldum. akılsız başımın dersini alması dert değil, ne de olsa kombi çalışıyor ya...

ama nah çalışıyor. su yine soğuk, alet yine aynı hatayı veriyor ve ulan yavşaklar, su ayarıyla biraz oynadığımda ben de beş dakikalık düzelme sağlıyordum kombide.

adamları tekrar çağırmayı düşündüysem de ailem benden erken davranmış, anlaşmalı olduğumuz yetkili servisi çağırmış. (yetkili servis ve özel servis arasındaki farkı da böylece öğrenmiş oldum, birincilik telini hak ettim bence.) adamlar gelip fazla uğraşmadan sorunu çözdüler, hatta bununla da kalmayıp "iyi de bu adamlar parça falan değiştirmemiş ki, bu bizim orijinal parçamız, siz tabure falan getirmek için yanlarından ayrıldığınızda silip aynen takmışlar" şeklinde göz yaşartıcı bir bilgi de verdiler.

elimde üzerinde vaillant yerine tekler ısıtma-soğutma yazan faturayla adamları aradım. bana fatura ettikleri hiçbir şeyi yapmadıklarını, bu yüzden paramı geri istediğimi söyledim. adam "ama o kadar uğraştık, gördünüz" dedi. nezaketimi kaybetmeden, sabırla açıklamaya çalıştım. bizim kapıcıyı çağırsam o da sizin kadar uğraşacak ve tamir edemeyince bu kadar para almayacaktı dedim. adam sonunda işi vicdanıma bıraktı, ben de telefonu kapadıktan sonra kötü adam gülüşü yapmamaya gayret ederek paranın hesabıma yatırılmasını bekledim. tabii bu arada 35 liralık servis ücretini istemiyorum, sadece yapmadıkları şeylerin parasını ödemelerini rica ediyorum.

önce haftalık, sonra günlük, en sonunda da 15 dakikada bir aramalarım sonucunda mıncık beyinlilere ulaştım, iki kez banka hesap numaramı verdim, iki kez "bugün öğleden sonra ödemeniz yapılacak" sözü aldım ama sıçtığımın 153 lirası hala hesabıma yatırılmadı. iki buçuk ay sonra patron olduğunu sandığım şadan diye birinin numarasını verdiler (burada arayıp işletmek isteyenler içinnumara yazıyordu ama ödemeyi alınca sildim) ama adama ulaşmam pek mümkün olmadı. daha doğrusu, genellikle telefona cevap vermemekle birlikte, olur da açarsa ya cenazede, ya toplantıda ya da hastanede oluyor şerefsiz. ben de "amaaan boşver" diyebilecekken sadece iş inada bindiği için arayıp duruyorum. bugün de böyle öfkeyle uyanınca en azından yazıp kafamı boşaltmaya karar verdim.

elimdeki bütün numaralarını pornografik dergilere "şişme kadınlarda inanılmaz indirim! hemen arayın!" şeklinde ilan olarak mı versem diye düşünüyorum ama onları da arayan var mıdır bilemiyorum ki. o kadar ilan verdikten sonra sadece üç kişinin arayıp "he pardon, yanlış numara" deme ihtimali de var. bir de zaten arasalar benim nereden haberim olacak, içim nasıl rahatlayacak?

bunlar bir yana, gidip adamların yüzüne tükürme şansım olsa daha iyi hissederdim sanırım. alnına koduğumun yavşakları.

Hiç yorum yok: