murat menteş'i hiç sevmem. islami tandansı falan beni hiç ilgilendirmiyor, derdim bu değil. başından beri sinirime dokunan şey çok iyi bir yazar olmadığı halde hemen herkesin kendisine bayılıyor olmasıydı. o da zevktir, renktir, eyvallahtır. ben iki kitabını okudum ve beğenmedim, beğenene engel olmak istemem.
ne var ki şu israil-türkiye olayında sinirlerimi öyle zıplattı ki, sabah sabah "hassiktir lan salak" dedim. ilk sinirin verdiği gazla yazı yazmak yasaklansın, insanlar durup dururken komik duruma düşmesin. şöyle ki, 31 mayıs'ta murat menteş, afili filintalar'da şu cümleyi kurmuş: Onları öyle pataklayacağım ki, "Keşke çocukken ölseydim" diyecekler!
ben bu cümledeki çaresizliğe çok üzüldüm. o da çok üzülmüş, çocuk gibi asarım keserim diye ağlıyor dedim kendi kendime. ta ki bugünkü yazısında sık sık "siyonist" kelimesini kullanıp yine aynı çocuk edasıyla atıp tuttuğunu görene kadar. taksim'de israil'e tepkilerini "allahuekber" nidalarıyla dile getirenleri gördüğümde sinirlendiğim kadar, belki daha fazla, sinirlendim.
abi senin aydın olman gerekmiyor mu? nasıl olur da israil devleti yerine yahudi ırkını suçlarsın? demek istediğin bu değilse, derdin israil devletiyse, nasıl kelimelerine dikkat etmezsin sen? yazar olacaksın bir de... denyo. politik bir meselenin dini platformda tartışılması öyle tiksindiriyor ki beni. bir devletin uyguladığı manyakça politika nedeniyle bir "ırkın" hedef tahtasına oturtulması vicdansızlık. bunu yapan bir yazar olunca, rezalet.
murat menteş'in çaresizliğini, öfkesini anlamıyor değilim. aynı tepkiyi son günlerde binlerce insanda görüyorum. filistin bayrağıyla sokaklara dökülmesem de ben de israil hükümetine ve izlediği politikaya yıllardır tepkiliyim. ama bir yazar, işe yarayacak bir şeyler yapacaksa, öfkesini akıllı kullanmalı, akıllı yazmalıdır diye düşünüyorum.
afili filintalar ve afisiz dostların mücadelesi burada toplanan imzalarla sürüyor. işlevselliğine inanmadığım için imzamı atmadım ama inananlar buyursunlar.
1 yorum:
evet lan, sonuna kadar katiliyorum!
Yorum Gönder