26 Mayıs 2010 Çarşamba

zumi zumi zum zum

şu yürüyen adama pınar demek istiyorum. o da bu adam gibi fotoğraf makinesi görünce güler hemen.

zumi'nin bir vizörü yok. aslında var da işe yarayacak bir vizör değil. olsaydı bile fotoğrafı ortalamak zor iş, cidden bakmayı gerektiriyor. hem ne olacak canım? biraz az simit, biraz mavi sırt... bence birbirini dengeliyor.

karaköy'de naif bir sabah
giden taksinin ardından
hüzünle karışık bir gülümseme
ve adam yürüyordu

evet











ajans dinozorum ilhami
şu anda "aaa ne biçim de boşluk" diyor.


sanatla da içli dışlı olacağımı önceden belirtmiştim. işte ilk eserlerim...

hüzünlü takunya

biçare lamba

kavruk paket

son olarak söylemek istediğim bir şey var: retrospektif.

Hiç yorum yok: