3 Aralık 2012 Pazartesi

hiç ileri görüşlü değilmişim

daha birkaç ay önce batmobil konulu hikaye yazdım, gerçekleşme yılı olarak da 2040'ı gösterdim. şimdi hikaye mi batmobil'den çıkar, batmobil mi kaportacıdan, bunu tartışacak değilim. ama görüyoruz ki adam 4+4+4'ün mezun vermesini beklememiş, çamaşır makinesi, buzdolabı, masa, sandalye ve ütü masası vasıtasıyla hayalini gerçekleştirmiş.


şu anda ülkemin insanlarının gösterdiği üstün dirayete güvenmediğim için utanç içindeyim. ister kaportacı olsun, ister diş macunu inceleyen bilim adamı, millet benden 30 yıl ileride anasını satayım. sonra ben hala vay efendim olur muymuş... psah!

6 yorum:

Arman dedi ki...

Batmobil değil de sanki daha çok Mad Max gibi. Tabi söz konusu "haber"de başrolü yurdum insanı oynayınca Deli Bekir de diyebiliriz.. ama diyemeyebiliriz de.

İnci Vardar dedi ki...

şimdi ben "haaa süper fikirmiş! mad max'ten çakıp deli bekir diye bilim kurgu filmi senaryosu yazalım!" diyeceğim, birileri çıkıp "biz 20 yıl önce yazdık, hatta çektik bile" diye makara makara film koyacak önüme. bu kadar hayalkırıklığını kaldıramayabilirim.

ama birileri yapmamışsa yazsak ya.

Arman dedi ki...

Yada ne bileyim bi Tüplü ve Öfkeli: Doğu Beyazıt falan

İnci Vardar dedi ki...

bizzat doğu beyazıt'a gitmemizi gerektirmeyecek bir şey olsa? mayını var, kalaşnikofu var... heyecansa heyecan ama film çekmeye gittiğimizi ilk bakışta anlamayabilirler. ikinci bakış da çok geç olur.

"gone in 60 minutes: the bridge" öneriyorum. bütçesi çok düşük, köprü trafiğinde hareket edemeyen bir araba var. hız pek söz konusu olmadığı için psikolojik gerilim tadında ilerleyebiliriz.

Arman dedi ki...

Köprü yüksek de değilse kesinlikle sıkıntı olmaz, im in!

İnci Vardar dedi ki...

bildiğin boğaz köprüsü işte, trafikten sıkılırsan metrobüsle kaçman da mümkün. tabii ona kaçış denirse. iki yorumda gerilimin etki alanı genişledi, bence tutar bu film.